Kulakta sıvı toplanması, tıp dilinde "efüzyonlu otit" olarak adlandırılır. Bu durum, ağrı ve ateş olmadan orta kulakta sıvı birikmesi olarak ortaya çıkar ve özellikle çocuklarda sıkça rastlanır. Okul çağındaki çocuklar bu durumu daha fazla yaşarlar. Enfeksiyon belirtisi olmadan sağlam kulak zarı arkasında sıvı toplanması, orta kulak iltihaplanmasına yol açar. Akut orta kulak iltihabının iyileşmesinden sonra kulak zarı arkasında sıvı kalması bu durumu tetikler. Genellikle biriken sıvının %50'si ilk bir ay içinde, geri kalan kısmı ise devam eden iki aylık süreçte kendiliğinden kaybolur. Ancak, sıvı üç ay içinde kaybolmazsa kulakta sıvı toplanması olarak kabul edilir ve tedaviye başlanır.

Genellikle çocuklar orta kulak iltihabına daha yatkındır. Orta kulakta bulunan östaki borusu genze açılır ve bu borunun görevi orta kulağın havalanmasını ve drenajını sağlamaktır. Çocuklarda östaki borusu, yetişkinlere göre daha yatay bir pozisyondadır ve çocuk 7 yaşına geldiğinde yetişkin açısına ulaşır. Ayrıca, çocuklarda geniz eti sorunu varsa, geniz eti hem östaki borusunun ağız kısmını tıkar hem de mikroplar için bir yol oluşturur. Bağışıklık sistemi tam olarak gelişmediği için bu sebeplerle orta kulak iltihabı oluşur.

Erişkinlerde ise kulakta sıvı toplanması genellikle nezle ya da grip gibi üst solunum yolu rahatsızlıklarını takiben oluşur. Yapılan muayenede kulakta matlaşma, renk değişimi ve kulak zarında çökmeler görülebilir. Kulak zarı arkasındaki hava kabarcıkları ise en belirgin sıvı toplanması özelliğidir. Orta kulak basınç testi ve işitme testi kesin tanıyı koydurur.

Özellikle çocuklarda seslendiğinizde yanıt alamamanız, televizyonu çok yüksek sesle izlemeleri anne ve babaların en büyük şikayetleridir. Kulakta sıvı toplanması sık olarak tekrarlar ise kulakta kireçlenme, iç kulak işitme kaybı, kolesteatom hastalığı ve ilerleyen dönemlerde tam işitme kaybına kadar ciddi sorunlar oluşturabilir.

İlk önce bünyedeki risk faktörleri belirlenir. Yaş, kronik üst solunum yolu enfeksiyonları, geniz eti, alerji ve bağışıklık sistemine göre hasta değerlendirilir. Öncelikli tedavi ilaç tedavisidir. Biriken sıvının iltihap içermesinden dolayı antibiyotik tedavisi uygulanır. Antibiyotik tedavisine rağmen tekrarlama riski olduğundan, hasta belli aralıklarla sürekli gözetim altında tutulur. Geniz eti büyükse, tedaviyi olumsuz etkiler, bu nedenle geniz eti için cerrahi tedavi yapılır ve kulağa ventilasyon tüpü takılır. Böylece kulakta sıvı toplanmasının oluşturduğu işitme kaybı önlenir. Bu durumda kulağın sudan korunması gerekir.

Kulaktaki sıvının emilmesine yardımcı ilaçlar, spreyler, şuruplar ve antihistaminik ilaçlar kullanılır. Tedavinin ilk üç aylık sürecinde sıvı kaybolmamışsa cerrahi tedavi uygulanır.